bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet ümit'in müthiş eseri.ben böyle bir betimleme görmedim
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      asla bir patasana değil.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet ümit'in beğendiğim kitaplarından biri. çocukluktan beri beyoğlu'nda büyümüş 3 arkadaşın yaşadıkları bir takım maceraları anlatır.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      polisiye romanları çok severim. haliyle katil tahminlerim iyidir. kitap akıcı ve gayet güzel. fakat sonu iyi değildi. zoraki bir şekilde yapılmış bir final gibiydi. biraz daha yoğunlaşarak başı gibi sonuda mükkemmel olabilirdi. tavsiye ederim. severek okuyacağınıza eminim. "üç arkadaşın öyküsü bu. beyoğlu’nda büyümüş, beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. her cinayetin ardında gizemli bir neden… ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak beyoğlu. o çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü beyoğlu. günümüzün babil kulesi… insanın bencilliğini, acımasızlığını, öfkesini, çaresizliğini en iyi anlatan mekân… soluk soluğa bir gerilim, benzersiz bir final…çok kollu, çok dallı büyük bir ırmağa benzeyen bu muhteşem cadde, papazı, fahişesi, cami hocası, pezevengi, hahamı, alevi dedesi, bankacısı, işportacısı, öğrencisi, öğretmeni, tinercisi, dönercisi, dekoratörü, evsizi, midye satıcısı, esrar satıcısı, kanun kaçağı, anadolu kaçağı, avrupa kaçağı, amerika kaçağı, afrika kaçağı, yani yaşam kaçağı, beyazı, karası, sarısı, kızılı yani insan görünümünde olan kim varsa, hepsini, herkesi sorgusuz sualsiz kucaklamıştı.kiliseleri, camileri, sinagogları, hanları, hamamları, bankaları, giyim mağazaları, kitabevleri, meyhaneleri, birahaneleri, şaraphaneleri, kafeleri, kültürevleri, randevuevleri, sinemaları, tiyatroları, galerileri, vakitleri çoktan dolduğu halde ömür sürmeye çalışan bilmem kaç yüzyıllık inatçı binaları, dar sokakları, kör çıkmazlarıyla grande rue de pera, cadde-i kebir, istiklal caddesi ya da beyoğlu nasıl adlandırılırsa adlandırılsın burası her gün, her an değişen yeryüzünün en büyük tiyatro sahnesi gibiydi.” ahmet ümit
    5. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sonunda kendimi kandırılmış ihanete uğramış gibi hissettiğim kitap.
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir solukta okuyup sonunda hüsrana uğradığım bir kitap.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sonunun daha güzel bağlanabileceğini düşünsem de genel itibariyle akıcı güzel bir ahmet ümit eseri.
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir istanbul hatırası değil sonunda hiç şok yaşamamıştım hayal kırıklığına uğramıştım
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir dönem sevgilim olan bey tarafından ahmet ümit'in imzasıyla hediye edilmişti. ne çok sevinmiştim. cinayet ve karakterler hafızamdan silinmiş ancak okurken istanbul'a bir kere daha aşık olmuştum. kitabı bitirince turist gibi beyoğlu'nda turlayıp akşamında bir meyhanede bir kadeh şarap içmek istemiştim.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet ümit’in kaleminden çıkmış bir eser. tasvirleri, akıcılığı, dili, karakterleri ve yer yer verilen beyoğlu tarihi hakkındaki bilgileriyle beğendiğim bir kitap. okurken, anlatılan meyhanelerde içesi geliyor insanın.
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet ümiti ya da bir kitabını gündemde görünce mutlu oluyorum ilginç bir şekilde